|
English Translation |
|
More meanings for fışkırmak
flush
verb
|
|
uçmak,
sifonu çekmek,
yüzü kızartmak,
heyecanlandırmak,
coşturmak
|
squirt
verb
|
|
fışkırtmak,
püskürtmek,
sıçratmak,
sıçramak
|
spout
verb
|
|
fışkırtmak,
püskürtmek,
ezbere okumak,
heyecanla okumak,
yüksek sesle okumak
|
spurt
verb
|
|
fışkırtmak,
olağanüstü çaba göstermek,
son bir çaba göstermek,
hamle yapmak
|
gush out
verb
|
|
fışkırmak
|
burst
verb
|
|
patlamak,
fırlamak,
had safhaya gelmek,
patlak vermek,
atılmak
|
belch
verb
|
|
geğirmek,
çıkarmak,
püskürtmek
|
blow
verb
|
|
uçurmak,
üflemek,
esmek,
çiçek açmak,
patlamak
|
ejaculate
verb
|
|
boşalmak,
söyleyivermek,
fışkırtmak,
boşaltmak,
haykırmak
|
erupt
verb
|
|
patlamak,
püskürmek,
çıkmak,
patlak vermek,
çıkagelmek
|
well
verb
|
|
kaynamak
|
well forth
verb
|
|
akmak,
çıkmak
|
well out
verb
|
|
akmak
|
well up
verb
|
|
akmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|