|
English Translation |
|
More meanings for kaynamak
boil
verb
|
|
kaynatmak,
haşlamak,
fokurdatmak,
fokurdamak,
haşlanmak
|
come to the boil
verb
|
|
kızışmak,
son raddeye gelmek
|
boil away
verb
|
|
kaynayıp buharlaşmak
|
bubble up
verb
|
|
fokurdamak
|
weld
verb
|
|
kaynak yapmak,
leğimlemek,
birleşmek
|
join
verb
|
|
katılmak,
birleştirmek,
katmak,
üye olmak,
birleşmek
|
abound
verb
|
|
çok olmak,
bol olmak,
dolu olmak
|
conglutinate
verb
|
|
kaynaştırmak,
yapıştırmak,
yapışmak
|
seethe
verb
|
|
kaynaşmak,
kudurmak,
haşlamak,
köpürmek,
dolup taşmak
|
swarm
verb
|
|
tırmanmak,
kovanı terketmek,
oğul vermek,
toplanmak,
yığılmak
|
teem
verb
|
|
yavrulamak,
dökülmek,
boşalmak,
dolu olmak,
bol olmak
|
well
verb
|
|
fışkırmak
|
spill over with
verb
|
|
dolu olmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|