|
English Translation |
|
More meanings for haklı çıkarmak
justify
verb
|
|
haklı göstermek,
doğrulamak,
aklamak,
savunmak,
düzeltmek
|
prove right
verb
|
|
haklı çıkarmak
|
legitimate
verb
|
|
meşrulaştırmak,
yasal hale getirmek,
babası olduğunu onaylamak,
onaylamak,
mazur göstermek
|
legitimatize
verb
|
|
onaylamak,
babası olduğunu onaylamak,
yasal hale getirmek,
tanımak,
mazur göstermek
|
legitimize
verb
|
|
mazur göstermek,
yasal hale getirmek,
onaylamak,
babası olduğunu onaylamak,
tanımak
|
right
verb
|
|
düzeltmek,
doğrultmak,
dik konuma getirmek,
telâfi etmek,
derleyip toplamak
|
vindicate
verb
|
|
korumak,
savunmak,
temize çıkarmak,
hakkını korumak,
hıncını almak
|
See Also in Turkish
See Also in English
right
noun, adjective, verb, adverb
|
|
sağ,
doğru,
sağa,
düzeltmek,
hak
|
make
noun, verb
|
|
yapmak,
sağlamak,
yaptırmak,
etmek,
elde etmek
|
somebody
pronoun
|
|
birisi,
biri,
kimse,
şahsiyet,
kimisi
|
|
|
|
|
|