|
English Translation |
|
More meanings for tanımak
recognize
verb
|
|
farkına varmak,
farketmek,
kabul etmek,
takdir etmek,
onaylamak
|
know
verb
|
|
bilmek,
tatmak,
ayırt etmek,
başından geçmek,
farketmek
|
get to know
verb
|
|
öğrenmek
|
identify
verb
|
|
belirlemek,
kimliğini saptamak,
desteklemek,
aynı saymak,
bir tutmak
|
acknowledge
verb
|
|
onaylamak,
kabul etmek,
itiraf etmek,
alındığını bildirmek,
teşekkür etmek
|
be acquainted with
verb
|
|
tanıyor olmak,
tanışıyor olmak
|
spot
verb
|
|
benek benek olmak,
lekelemek,
benek yapmak,
nokta yapmak,
beneklemek
|
affiliate
verb
|
|
katılmak,
kabul etmek,
evlat edinmek,
üyeliğe kabul etmek,
yakınlaşmak
|
be recognizant of
verb
|
|
onaylamak
|
own
verb
|
|
sahip olmak,
kabullenmek,
itiraf etmek,
kabul etmek,
teslim etmek
|
legitimize
verb
|
|
haklı çıkarmak,
mazur göstermek,
yasal hale getirmek,
onaylamak,
babası olduğunu onaylamak
|
legitimatize
verb
|
|
onaylamak,
babası olduğunu onaylamak,
yasal hale getirmek,
haklı çıkarmak,
mazur göstermek
|
ken
verb
|
|
bilmek
|
charter
verb
|
|
kiralamak,
vermek,
tutmak
|
See Also in Turkish
ayrıcalık tanımak
verb
|
|
recognize the privilege,
privilege,
acquit
|
daha iyi tanımak
verb
|
|
get to know better,
have the advantage of
|
öncelik tanımak
verb
|
|
prioritize,
give priority to,
give way,
yield precedence to,
prefer
|
olanak tanımak
verb
|
|
allow,
make possible,
enable,
facilitate,
allow of
|
süre tanımak
verb
|
|
recognize time,
respite
|
şans tanımak
phrase, verb
|
|
give a chance,
give an opportunity,
give a break,
give a show,
put in the way
|
hak tanımak
verb
|
|
recognize rights,
entitle,
enfranchise
|
Similar Words
|
|
|
|
|