|
English Translation |
|
More meanings for dalgalanmak
surge
verb
|
|
kabarmak,
dalga dalga ilerlemek
|
ripple
verb
|
|
hafifçe dalgalanmak,
kırışmak,
çağlayarak akmak,
dalgalandırmak
|
fluctuate
verb
|
|
inip çıkmak,
düzensiz hareket etmek,
kararsız olmak,
bocalamak
|
ruffle
verb
|
|
meraklandırmak,
dalgalandırmak,
kırıştırmak,
buruşturmak,
hırpalamak
|
wave
verb
|
|
sallamak,
el sallamak,
sallanmak,
dalgalı olmak,
dalgalandırmak
|
undulate
verb
|
|
dalgalandırmak,
inişli çıkışlı olmak,
inip çıkmak
|
stream
verb
|
|
sürmek,
akıtmak,
akmak,
akıp gitmek,
aralıksız sürmek
|
float
verb
|
|
yüzmek,
yüzdürmek,
su üzerinde durmak,
batmamak,
süzülmek
|
fly
verb
|
|
uçmak,
uçurmak,
kaçmak,
uçuşmak,
havalanmak
|
balance
verb
|
|
dengelemek,
tartmak,
düşünmek,
denk gelmek,
dengede tutmak
|
flourish
verb
|
|
güzelleşmek,
gelişmek,
savrulmak,
sallamak,
büyümek
|
flutter
verb
|
|
çırpınmak,
kanat çırpmak,
pırpır etmek,
çarpıntılı olmak,
titremek
|
shiver
verb
|
|
ürpermek,
parça parça olmak,
parçalanmak,
parçalamak,
titremek
|
whip
verb
|
|
kamçılamak,
kapmak,
bastırmak,
kırbaçlamak,
dövmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|