|
English Translation |
|
More meanings for bağırmak
yell
verb
|
|
haykırmak,
seslenmek
|
shout
verb
|
|
haykırmak,
seslenmek,
bağırarak söylemek
|
scream
verb
|
|
haykırmak,
çığlık atmak,
feryat etmek,
uğuldamak
|
bellow
verb
|
|
böğürmek,
feryat etmek
|
howl
verb
|
|
ulumak,
havlamak,
inlemek,
uğuldamak,
kahkaha atmak
|
whoop
verb
|
|
haykırmak,
çığlık atmak,
boğmacalı gibi öksürmek
|
hollo
verb
|
|
bağırmak
|
holloa
verb
|
|
bağırmak
|
hoop
verb
|
|
çembere almak,
çember takmak,
çembere sokmak,
potaya atmak,
çığlık atmak
|
bawl
verb
|
|
haykırmak,
bas bas bağırmak,
avazı çıktığı kadar bağırmak
|
exclaim
verb
|
|
haykırmak,
bağırıp çağırmak
|
shout out
verb
|
|
haykırmak,
bağırarak söylemek,
avazı çıktığı kadar bağırmak
|
shout at
verb
|
|
bağırıp çağırmak
|
bark at
verb
|
|
bağırmak
|
bark
verb
|
|
havlamak,
kabuğunu soymak,
soymak,
sıyırmak,
öksürmek
|
call
verb
|
|
aramak,
çağırmak,
seslenmek,
çağrıda bulunmak,
demek
|
cry
verb
|
|
ağlamak,
seslenmek,
haykırmak,
çığlık atmak
|
holler
verb
|
|
seslenmek
|
hoot
verb
|
|
yuhalamak,
ötmek,
çalmak,
korna çalmak
|
roar
verb
|
|
kükremek,
gürlemek,
uğuldamak,
haykırmak,
hırıltılı solumak
|
sing out
verb
|
|
ötmek,
şakımak,
bildiklerini söylemek
|
trumpet
verb
|
|
ilan etmek,
boru çalmak,
trompet çalmak
|
troat
verb
|
|
bağırmak
|
bell
verb
|
|
böğürmek
|
ejaculate
verb
|
|
boşalmak,
söyleyivermek,
fışkırtmak,
boşaltmak,
fışkırmak
|
See Also in Turkish
avazı çıktığı kadar bağırmak
verb
|
|
yell,
shout at the top of one's voice,
shout out,
bawl,
shriek
|
tiz bir sesle bağırmak
verb
|
|
yell,
shrill
|
ciyak ciyak bağırmak
verb
|
|
cry,
squall
|
anırır gibi bağırmak
verb
|
|
yell,
bray
|
daha sesli bağırmak
verb
|
|
shout louder,
outcry
|
ördek gibi bağırmak
verb
|
|
shout like a duck,
quack
|
tiz sesle bağırmak
verb
|
|
scream,
squeak,
screech
|
sevinçle bağırmak
verb
|
|
joy,
cheer
|
bas bas bağırmak
verb
|
|
bass,
bawl,
blast
|
acı acı bağırmak
verb
|
|
scream,
shriek,
shrill,
screech,
wail
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|