|
English Translation |
|
More meanings for çağırmak
call
verb
|
|
aramak,
seslenmek,
çağrıda bulunmak,
demek,
telefon etmek
|
invoke
verb
|
|
yakarmak,
hatırlatmak,
dua etmek,
yalvarmak,
yardım istemek
|
invite
verb
|
|
davet etmek,
çekmek,
istemek,
neden olmak
|
summon
verb
|
|
toplamak,
çağırtmak,
celp etmek,
çağrı yapmak,
gelmesini emretmek
|
cry out
verb
|
|
haykırmak,
davet etmek,
çığlık atmak,
feryat etmek
|
call for
verb
|
|
gerektirmek,
istemek,
gerekmek,
gerekli olmak
|
call in
verb
|
|
tedavülden kaldırmak,
davet etmek,
iadesini istemek,
ödenmesini istemek,
toplamak
|
shout to
verb
|
|
seslenmek
|
sing
verb
|
|
söylemek,
şarkı söylemek,
ötmek,
okumak,
şakımak
|
call away
verb
|
|
saptırmak
|
hail
verb
|
|
selamlamak,
topa tutmak,
yağmak,
yağdırmak,
dolu yağmak
|
whistle up
verb
|
|
destek aramak
|
cite
verb
|
|
anmak,
bahsetmek,
alıntı yapmak,
aktarmak,
celbetmek
|
See Also in Turkish
geri çağırmak
verb
|
|
call back,
recall,
reclaim
|
ismiyle çağırmak
verb
|
|
call by name,
name
|
bağırıp çağırmak
verb
|
|
scream,
shout at,
exclaim,
loose off at,
declaim
|
ıslıkla çağırmak
verb
|
|
whistle,
whistle for,
whistle back
|
askere çağırmak
verb
|
|
call a soldier,
call up,
conscript
|
yemeğe çağırmak
verb
|
|
to eat,
ask to dinner
|
göreve çağırmak
verb
|
|
call relative,
call out
|
taksi çağırmak
verb
|
|
call a taxi,
call a cab,
hail a cab,
hail
|
greve çağırmak
verb
|
|
summon a greeting,
call out
|
ruh çağırmak
verb
|
|
soul,
conjure,
conjure up,
evoke,
raise
|
|
|
|
|
|