|
English Translation |
|
More meanings for kısaltmak
shorten
verb
|
|
azaltmak,
kısalmak,
yelkeni sarıp küçültmek,
yağ katarak kıvamına getirmek,
azalmak
|
dock
verb
|
|
doka çekmek,
rıhtıma yanaşmak,
uzayda kenetlenmek,
kuyruğunu kısaltmak,
kesmek
|
make shorter
verb
|
|
kısaltmak
|
abbreviate
verb
|
|
kısaltmak
|
abridge
verb
|
|
özetlemek,
kısmak,
mahrum etmek
|
summarize
verb
|
|
özetlemek,
özet çıkarmak
|
cancel
verb
|
|
iptal etmek,
kaldırmak,
silmek,
feshetmek,
geçersiz kılmak
|
clip
verb
|
|
kırpmak,
kesmek,
tutturmak,
vurmak,
indirmek
|
compress
verb
|
|
sıkıştırmak,
bastırmak,
kompres yapmak,
özetlemek
|
cut down
verb
|
|
boydan boya kesmek,
ağaç kesmek,
devirmek,
öldürmek,
indirim yaptırmak
|
edit
verb
|
|
yayına hazırlamak,
baskıya sokmak,
yönetmek,
yazımlamak,
yerli yerine koymak
|
prune
verb
|
|
budamak,
kesmek,
muaf tutmak,
istisna etmek
|
reduce
verb
|
|
azaltmak,
düşürmek,
küçültmek,
indirmek,
indirgemek
|
retrench
verb
|
|
kısmak,
azaltmak,
tasarruf yapmak,
kırpmak,
personel sayısını düşürmek
|
short-circuit
verb
|
|
kısa devre yaptırmak,
kaçınmak,
uzak durmak,
kolaylaştırmak
|
take up
verb
|
|
almak,
kaldırmak,
tutmak,
tamamlamak,
karışmak
|
curtail
verb
|
|
kısmak,
düşürmek,
kısa kesmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|