|
English Translation |
|
More meanings for geçim
livelihood
noun
|
|
geçimini sağlama
|
living
noun
|
|
oturma,
yaşam,
yaşama,
hayat,
papazlık makamı
|
subsistence
noun
|
|
harcırah,
nafaka,
varlık,
geçim parası,
varoluş
|
bread
noun
|
|
ekmek,
para,
mangır
|
upkeep
noun
|
|
bakım,
bakım masrafı
|
keep
noun
|
|
kale,
himaye,
yiyecek,
iç kale,
bakım
|
bread and butter
phrase
|
|
ekmek,
yağlı ekmek
|
getting along
noun
|
|
geçim
|
sustentation
noun
|
|
besleme,
yaşatma,
destekleme,
geçindirme,
nafaka
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|