|
English Translation |
|
More meanings for küçük düşürmek
humiliate
verb
|
|
aşağılamak,
utandırmak
|
make feel small
verb
|
|
mahçup etmek,
utandırmak
|
abase
verb
|
|
aşağılamak,
küçültmek
|
affront
verb
|
|
gücendirmek,
hakaret etmek
|
give affront to
verb
|
|
hakaret etmek,
herkesin içinde hakaret etmek
|
bring into contempt
verb
|
|
mahçup etmek
|
debase
verb
|
|
alçaltmak,
değerini düşürmek,
bozmak,
itibarını küçültmek,
sahtesini yapmak
|
degrade
verb
|
|
indirgemek,
indirmek,
rütbesini indirmek,
onurunu kırmak,
rengini açmak
|
depreciate
verb
|
|
küçümsemek,
değerini düşürmek,
ucuzlatmak,
değeri düşmek
|
detract
verb
|
|
eksiltmek,
azaltmak,
değerini düşürmek,
alçaltmak
|
disparage
verb
|
|
kötülemek,
küçük görmek,
hor görmek
|
lessen
verb
|
|
azaltmak,
azalmak,
küçültmek,
eksilmek
|
lower
verb
|
|
düşürmek,
indirmek,
alçaltmak,
küçültmek,
surat asmak
|
run down
verb
|
|
aşağıya koşmak,
dökülmek,
akmak,
kötüye gitmek,
durmak
|
score off
verb
|
|
alt etmek,
aptal durumuna düşürmek,
susturmak
|
snub
verb
|
|
terslemek,
haddini bildirmek,
kötü davranmak,
yönünü değiştirmek
|
stigmatize
verb
|
|
damgalamak,
kınamak,
lekelemek,
dağlamak
|
stultify
verb
|
|
aptallaştırmak,
aptal durumuna düşürmek,
rezil etmek,
iptal etmek,
etkisini azaltmak
|
take down a peg
phrase
|
|
küçük düşürmek
|
give the wall
phrase
|
|
aşağılamak,
yol göstermek,
yol vermek
|
See Also in Turkish
düşürmek
verb
|
|
drop,
cause to fall,
beat down,
lower,
pull dawn
|
küçük
prefix, noun, adjective
|
|
small,
little,
minor,
young,
younger
|
Similar Words
|
|
|
|
|