|
English Translation |
|
More meanings for kalkışmak
attempt
verb
|
|
denemek,
girişimde bulunmak,
teşebbüs etmek,
yeltenmek
|
dare
verb
|
|
cesaret etmek,
meydan okumak,
cüret etmek,
riske girmek,
kafa tutmak
|
have a stab at
verb
|
|
denemek
|
assay
verb
|
|
ayarını belirlemek,
ayarlamak,
denemek,
değerli maden içermek
|
embark
verb
|
|
atılmak,
girişmek,
bindirmek,
yüklenmek,
yolcu almak
|
engage in
verb
|
|
uğraşmak,
bir işe girişmek,
meşgul olmak,
çarpışmaya girmek
|
essay
verb
|
|
denemek
|
set off
verb
|
|
ayrı tutmak,
ayrı koymak,
belirginleştirmek,
güzel göstermek,
ateşlemek
|
Similar Words
elinden geleni yapmak
phrase, verb
|
|
make a hand,
try one's best,
do one's level best,
do one's utmost,
do one's best
|
gayret etmek
verb
|
|
strive,
go for,
endeavor,
endeavour,
make an effort
|
yola çıkmak
verb
|
|
go out,
fare,
leave,
be off,
depart
|
|
|
|
|
|
|