|
English Translation |
|
More meanings for göze batan
ostensible
adjective
|
|
göstermelik,
görünürdeki,
sözde,
göze çarpan,
görünen
|
annoying
adjective
|
|
can sıkıcı,
rahatsız edici,
sinirlendirici,
sıkıntılı,
kızdırıcı
|
glaring
adjective
|
|
apaçık,
göz kamaştırıcı,
ışıl ışıl,
çok parlak,
cırtlak
|
flagrant
adjective
|
|
rezil,
aşikâr,
çirkin
|
flamboyant
adjective
|
|
gösterişli,
göz alıcı,
parlak,
ateşli,
süslü püslü
|
noisy
adjective
|
|
gürültülü,
gürültücü,
sesli,
yaygaracı,
patırtılı
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|