|
English Translation |
|
More meanings for göstermelik
for show
adverb
|
|
gösteriş için
|
ostensible
adjective
|
|
görünürdeki,
sözde,
göze çarpan,
görünen,
göze batan
|
nominal
adjective
|
|
nominal,
itibari,
sözde,
sembolik,
düşük
|
pious
adjective
|
|
dindar,
sahte,
saygılı,
sahte sofu
|
sample
noun
|
|
örnek,
numune,
model,
eşantiyon,
çeşit
|
for effect
adverb
|
|
gösteriş için
|
specimen
noun
|
|
numune,
örnek,
model,
tip,
simge
|
claptrap
adjective
|
|
palavra,
saçma
|
false
adjective
|
|
yanlış olarak,
yanlış,
sahte,
yalandan,
yalancıktan,
hatalı,
uydurma,
takma,
numaradan
|
rose-water
adjective
|
|
yapmacık,
sahte,
nazlı,
ince ruhlu,
hassas
|
See Also in Turkish
See Also in English
show
noun, verb
|
|
göstermek,
gösteri,
şov,
sergi,
gösteriş
|
for
conjunction, preposition
|
|
için,
nedeniyle,
amacıyla,
uygun,
dolayı
|
|
|
|
|
|