|
English Translation |
|
More meanings for çatırdamak
snap
verb
|
|
koparmak,
ısırmaya çalışmak,
ısırmak,
havada kapmak,
kopmak
|
chatter
verb
|
|
çene çalmak,
gevezelik etmek,
gıcırdatmak,
konuşup durmak,
aptalca ve çok konuşmak
|
make a crackling noise
verb
|
|
çatırdamak
|
crackle
verb
|
|
çatırdatmak,
çıtırdamak,
çatlak desen ile süslemek
|
creak
verb
|
|
gıcırdamak
|
clack
verb
|
|
gevezelik etmek,
laklak etmek,
tıkırdamak,
gıcırdamak
|
clash
verb
|
|
çatışmak,
çarpışmak,
çarpmak,
gümbürdemek,
bindirmek
|
crack
verb
|
|
çatlamak,
kırmak,
patlamak,
şaklatmak,
yarılmak
|
crepitate
verb
|
|
çatırdamak
|
scrunch
verb
|
|
ezmek,
çıtırdamak,
çatırdatmak,
hışırdatmak
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|