|
English Translation |
|
More meanings for birlik
unity
noun
|
|
bütünlük,
beraberlik,
teklik
|
union
noun
|
|
sendika,
birleşme,
evlilik,
dernek,
ittifak
|
unit
noun
|
|
birim,
ünite,
öğe,
bütünlük
|
alliance
noun
|
|
ittifak,
anlaşma,
birleşme,
bağ,
antlaşma
|
collaboration
noun
|
|
işbirliği,
işbirlikçilik
|
contingent
noun
|
|
rastlantı,
beklenmedik olay
|
oneness
noun
|
|
bir olma,
aynı olma,
görüş birliği
|
troop
noun
|
|
bölük,
topluluk,
cemaat,
süvari bölüğü,
izci grubu
|
communion
noun
|
|
cemaat,
komünyon,
paylaşma,
duygu ortaklığı,
aynı düşüncede olma
|
corps
noun
|
|
kolordu,
heyet,
kıta,
topluluk
|
solidarity
noun
|
|
dayanışma,
beraberlik
|
force
noun
|
|
kuvvet,
güç,
zorlama,
zor,
baskı
|
league
noun
|
|
lig,
dernek,
fersah,
küme,
işbirliği
|
combination
noun
|
|
kombinasyon,
birleşim,
bileşim,
birleştirme,
karıştırma
|
guild
noun
|
|
lonca,
dernek,
esnaf loncası
|
fraternity
noun
|
|
kardeşlik,
dernek,
kardeşlik derneği,
üniversite erkek öğrenci birliği
|
outfit
noun
|
|
takım,
ekip,
araç gereç,
malzeme,
aletler
|
ensemble
noun
|
|
topluluk,
grup,
döpiyes,
uyumlu giysi
|
unanimity
noun
|
|
oybirliği,
fikir birliği
|
combine
noun
|
|
kartel,
uzlaşma
|
fellowship
noun
|
|
arkadaşlık,
dernek,
duygu paylaşımı,
halden anlama,
üniversite bursu
|
confederation
noun
|
|
konfederasyon,
ittifak,
devletler birliği
|
body
noun
|
|
vücut,
gövde,
beden,
cisim,
karoser
|
legion
noun
|
|
lejyon,
kalabalık
|
confederacy
noun
|
|
devletler birliği,
komplo
|
establishment
noun
|
|
kuruluş,
kurum,
kurma,
şirket,
kadro
|
coalescence
noun
|
|
birleşme,
beraberlik
|
brotherhood
noun
|
|
kardeşlik
|
company
noun
|
|
şirket,
ortaklık,
bölük,
eşlik,
arkadaşlık
|
gild
noun
|
|
dernek,
lonca,
esnaf loncası
|
conference
noun
|
|
konferans,
toplantı,
kongre,
görüşme,
lig
|
posse
noun
|
|
takım,
heyet
|
pool
noun
|
|
havuz,
bilardo,
pot,
gölet,
gölcük
|
See Also in Turkish
askeri birlik
noun
|
|
garrison
|
birlik duygusu
noun
|
|
sense of unity,
esprit de corps
|
tüfekli birlik
noun
|
|
rifle alliance,
rifle corps,
rifles
|
birlik yapmak
verb
|
|
unite,
unionize
|
zırhlı birlik
noun
|
|
armored unit,
squadron
|
birlik olmak
verb
|
|
to be united,
unite,
unionize,
conspire,
align oneself with
|
binde birlik
adjective
|
|
unity,
millesimal
|
yüzde birlik
adjective
|
|
percent,
centesimal
|
birlik olan
adjective
|
|
united,
solidary,
solid,
allied
|
öncü birlik
noun
|
|
pioneer union,
scout
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|