|
Turkish Translation |
|
See Also in English
go through with
verb
|
|
yürütmek,
tamamlamak
|
through
adjective, preposition, adverb
|
|
vasitasiyla,
sayesinde,
içinden,
doğru,
arasından
|
with
preposition
|
|
ile,
birlikte,
beraber,
-li
|
I am through with it
|
|
Onunla yaşıyorum
|
go through with it
verb
|
|
onunla geçin,
sonuna kadar dayanmak
|
come through with
|
|
ile gelmek
|
get through with
|
|
geçinmek
|
be through with
verb
|
|
ile olmak,
ayrılmak,
aralarında her şey bitmek
|
|
|
|
|
|
|