|
English Translation |
|
More meanings for saçmak
distribute
verb
|
|
dağıtmak,
yaymak,
paylaştırmak,
vermek,
sürmek
|
strew
verb
|
|
yaymak,
serpmek,
dağıtmak,
serpiştirmek
|
sprinkle
verb
|
|
serpmek,
serpiştirmek,
sulamak,
ıslatmak,
lekelemek
|
spill
verb
|
|
dökmek,
söylemek,
akıtmak,
serpmek,
dökülmek
|
broadcast
verb
|
|
yaymak,
yayımlamak,
yayın yapmak,
duyurmak,
ekmek
|
radiate
verb
|
|
yaymak,
ışık saçmak,
ışımak,
bir merkezden yayılmak,
ışın yaymak
|
besprinkle
verb
|
|
serpmek
|
bestrew
verb
|
|
dağıtmak,
kaplamak,
yayarak kaplamak
|
scatter
verb
|
|
dağıtmak,
perişan etmek,
saçıp savurmak,
serpmek,
savurmak
|
disseminate
verb
|
|
yaymak,
tohum ekmek
|
eradiate
verb
|
|
ışın yaymak
|
irradiate
verb
|
|
aydınlatmak,
ışın tedavisi yapmak,
ışık saçmak,
ışık tutmak
|
lash out on
verb
|
|
çok harcamak
|
sow
verb
|
|
ekmek,
dikmek,
tohum ekmek
|
spit
verb
|
|
tükürmek,
cızırdamak,
çıtırdamak,
çiselemek,
serpiştirmek
|
splutter
verb
|
|
tükürükler saçarak konuşmak,
cızırtı yapmak,
konuşurken tükürükler saçmak,
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak,
boğulmak
|
throw out
verb
|
|
dışarı atmak,
çıkarmak,
reddetmek,
ileri sürmek,
savurmak
|
See Also in Turkish
ışık saçmak
verb
|
|
shine,
beam,
irradiate,
sparkle,
radiate
|
konuşurken tükürükler saçmak
verb
|
|
spitting saliva while talking,
splutter,
sputter
|
aydınlık saçmak
verb
|
|
light bulb,
shine out
|
kıvılcım saçmak
verb
|
|
spark,
sparkle,
glint,
scintillate
|
döküp saçmak
verb
|
|
pour,
slop
|
neşe saçmak
verb
|
|
joy,
shine out,
radiate
|
para saçmak
verb
|
|
pour money,
splurge
|
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|