|
English Translation |
|
More meanings for çözmek
|
solve
verb
|
|
|
çözümlemek,
çözüm bulmak,
halletmek,
aydınlatmak
|
|
resolve
verb
|
|
|
gidermek,
çözümlemek,
halletmek,
karara bağlamak,
karar vermek
|
|
unravel
verb
|
|
|
aydınlatmak,
çözülmek,
sökmek,
sökülmek
|
|
decipher
verb
|
|
|
deşifre etmek,
şifreyi çözmek,
yorumlamak
|
|
figure out
verb
|
|
|
halletmek,
hesaplamak,
anlamak
|
|
untangle
verb
|
|
|
açmak,
halletmek
|
|
work out
verb
|
|
|
çalışma yapmak,
istenilen sonucu vermek,
halletmek,
ayrıntılarıyla hazırlamak
|
|
loosen
verb
|
|
|
gevşetmek,
açmak,
yumuşatmak,
gevşemek,
açılmak
|
|
break
verb
|
|
|
kırmak,
kırılmak,
ara vermek,
koparmak,
kopmak
|
|
untie
verb
|
|
|
halletmek,
açmak
|
|
defrost
verb
|
|
|
buzunu eritmek
|
|
disentangle
verb
|
|
|
serbest bırakmak,
açılmak,
dolaşıklığını gidermek,
açmak,
serbest kalmak
|
|
unbuckle
verb
|
|
|
tokasını açmak
|
|
unfasten
verb
|
|
|
çözülmek,
gevşetmek,
açılmak
|
|
unscramble
verb
|
|
|
deşifre etmek,
düzeltmek
|
|
undo
verb
|
|
|
bozmak,
açmak,
sökmek,
mahvetmek,
telâfi etmek
|
|
puzzle out
verb
|
|
|
bulmacayı çözmek
|
|
disengage
verb
|
|
|
kurtarmak,
kurtulmak,
salıvermek,
boşa almak,
geri çekilmek
|
|
unwind
verb
|
|
|
gevşemek,
açmak,
açılmak,
dolanmış şeyi açmak
|
|
uncouple
verb
|
|
|
birbirinden ayırmak
|
|
unpick
verb
|
|
|
sökmek,
ayırmak
|
|
unhitch
verb
|
|
|
açmak,
serbest bırakmak
|
|
ungird
verb
|
|
|
gevşetmek
|
|
unloose
verb
|
|
|
serbest bırakmak,
açmak,
gevşetmek,
bırakmak,
koyvermek
|
|
unfix
verb
|
|
|
sökmek,
çıkarmak
|
|
slack
verb
|
|
|
gevşetmek,
koyvermek,
yavaşlatmak,
gevşemek,
söndürmek
|
|
uncoil
verb
|
|
|
çözülmek,
açmak
|
|
detach
verb
|
|
|
ayırmak,
sökmek,
çıkmak,
kopmak,
özel görevlendirmek
|
|
unbind
verb
|
|
|
salmak,
serbest bırakmak,
açmak
|
|
cipher out
verb
|
|
|
deşifre etmek,
keşfetmek,
araştırıp bulmak
|
|
compound
verb
|
|
|
birleştirmek,
uzlaşmak,
artırmak,
halletmek,
taksitle ödemek
|
|
cut loose
verb
|
|
|
açmak,
sökmek,
baskıdan kurtarmak,
kendini tutmamak,
vazgeçmek
|
|
ravel
verb
|
|
|
sökmek,
sökülmek,
çözülmek,
tel tel ayırmak,
dolaştırmak
|
|
read
verb
|
|
|
okumak,
okunmak,
anlamak,
yorumlamak,
sökmek
|
|
slack up
verb
|
|
|
yavaşlamak,
gevşetmek,
hız kesmek,
koyvermek,
laçka etmek
|
|
unbrace
verb
|
|
|
gevşetmek,
rahatlatmak
|
|
unlink
verb
|
|
|
halkalarını ayırmak,
zincirini açmak
|
|
reason
verb
|
|
|
bulmak,
düşünmek,
etraflıca düşünmek,
düşünüp taşınmak,
muhakeme etmek
|
|
untwist
verb
|
|
|
halletmek,
açılmak,
açmak
|
|
untwine
verb
|
|
|
açılmak,
açmak,
halletmek,
çözülmek
|
|
unrope
verb
|
|
|
ipini çözmek,
çözülmek
|
|
unriddle
verb
|
|
|
halletmek
|
See Also in Turkish
|
kod çözmek
verb
|
|
|
decode
|
|
zincirini çözmek
verb
|
|
|
unravel the chain,
unchain
|
|
bulmacayı çözmek
verb
|
|
|
solve the puzzle,
puzzle out
|
|
düğmesini çözmek
verb
|
|
|
unbutton
|
|
bulmaca çözmek
verb
|
|
|
solve puzzles,
riddle
|
|
şifreyi çözmek
verb
|
|
|
decipher,
decode,
break a code
|
|
sırrını çözmek
verb
|
|
|
unlock the secret,
riddle
|
|
buzunu çözmek
verb
|
|
|
break the ice,
de-ice,
unfreeze
|
|
bağını çözmek
verb
|
|
|
unbind,
unlace
|
|
ipini çözmek
verb
|
|
|
solve the ipin,
unrope,
uncord
|
Similar Words
|
|
|
|
|
