|
English Translation |
|
More meanings for yerinden çıkarmak
bring to bay
phrase
|
|
kıstırmak,
köşeye sıkıştırmak
|
dislocate
verb
|
|
çıkarmak,
kaydırmak,
oynatmak,
sarsmak,
bozmak
|
displace
verb
|
|
çıkarmak,
yerinden etmek,
yerine geçmek
|
disroot
verb
|
|
kökünden sökmek
|
luxate
verb
|
|
burkmak
|
unsettle
verb
|
|
huzurunu kaçırmak,
düzenini bozmak,
sarsmak,
heyecanlandırmak,
karıştırmak
|
splay
verb
|
|
yayılmak,
dışa doğru genişletmek,
genişlemek,
şevli yapmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
pull
noun, verb
|
|
Çek,
çekme,
çekmek,
çekiş,
çekim
|
out
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
dışarı,
çıkış,
dışarıda,
dışarıya,
çıkmış
|
|
|
|
|
|
|