|
English Translation |
|
More meanings for yönlendirmek
canalize
verb
|
|
kanal açmak,
kanal haline getirmek,
kanalize etmek
|
conduct
verb
|
|
yönetmek,
idare etmek,
rehberlik etmek,
iletmek,
geçirmek
|
direct
verb
|
|
yönetmek,
yöneltmek,
yol göstermek,
idare etmek,
adres yazmak
|
divert
verb
|
|
dağıtmak,
çevirmek,
başka yöne çekmek,
ayırmak,
oyalamak
|
guide
verb
|
|
yol göstermek,
rehberlik etmek,
götürmek,
öncülük etmek,
önderlik etmek
|
head
verb
|
|
gitmek,
yönelmek,
başında olmak,
başı çekmek,
yönetmek
|
incline
verb
|
|
eğilmek,
eğmek,
yatmak,
eğim yapmak,
baş eğerek selâmlamak
|
lead
verb
|
|
sürmek,
yönetmek,
götürmek,
yol göstermek,
önderlik etmek
|
orient
verb
|
|
yöneltmek,
doğuya doğru yapmak,
doğrultmak
|
orientate
verb
|
|
doğuya doğru yapmak,
doğrultmak,
yöneltmek
|
parlay
verb
|
|
değerlendirmek,
yararlanmak,
konuşmaya girmek
|
process
verb
|
|
işlemek,
işleme tabi tutmak,
alaya katılmak,
özel işlem uygulamak,
dava açmak
|
prompt
verb
|
|
harekete geçirmek,
teşvik etmek,
sufle etmek,
suflörlük yapmak
|
shape
verb
|
|
şekillendirmek,
şekil vermek,
biçimlendirmek,
şekil almak,
düzenlemek
|
shoo
verb
|
|
kovmak,
kışkışlamak
|
stage
verb
|
|
sahnelemek,
sahneye koymak,
hazırlamak,
düzenlemek
|
steer
verb
|
|
yönetmek,
sürmek,
dümenle idare etmek,
idare etmek,
dümen kullanmak
|
sway
verb
|
|
sallanmak,
sarsılmak,
eğmek,
hüküm sürmek,
eğilimi olmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|